Son zamanlarda heykel yapmaya başladım ve bu deneyim bana beklediğimden çok daha fazlasını kattı. Heykeli sevmiş olmamın sebebi yaratıcılığımı ifade etme özgürlüğünden mi kaynaklanıyor? Bir yüzü şekillendirip ona duygu katmanın büyüsü mü? Dokulara dokunup hissetmenin, duyularımı harekete geçirmenin keyfi mi? Yoksa tüm bu sürecin zihnimi sakinleştirme gücü mü? Belki de hepsi birden…
Sanat atölyesindeki insanlar sıkça şöyle der: “Sanat bir terapi gibidir.” Ve gerçekten de öyle. Saatler boyunca zihninizi meşgul eden endişelerden sıyrılıp sadece o ana odaklandığınızda, adeta zaman duruyor ve içinizi derin bir huzur kaplıyor.
Bir arkadaşım, basketbol oynarken aynı duyguları hissettiğini, çünkü oyun sırasında zihninin tamamen boşaldığını söyledi. Bu durum bana, hobilerimizi seçerken aslında bilinçsizce zihnimizi sakinleştirme ve iç huzura ulaşma yollarını aradığımızı düşündürdü.
Zihin ve Kontrol: Neden Bu Kadar Zor?
Peki, neden zihnimizi sakinleştirme ihtiyacımız bu kadar güçlü? Zihnimiz neden bazen bizden bağımsız bir cihaz gibi çalışıyormuş gibi hissettiriyor ve onu kontrol etmek bu kadar zor?
Zihin aslında “ben” değil miyim? Eğer öyleyse, neden bu kadar karmaşık ve ulaşılmaz?
Bu soruların cevabını ararken, zihnimizi çoğu zaman bizden ayrı bir varlık gibi yaşadığımızı fark ettim. Zihnimiz, kontrolü ele geçirip bizi mağdur eden bir unsur gibi görünebilir. Ancak bir düşünün: Eğer zihnimiz üzerinde otorite kurabilir ve onu istediğimiz yöne yönlendirebilirsek, bu ne kadar büyük bir özgürlük olurdu, değil mi?
Meditasyon: Zihinle Tanışmanın İlk Adımı
Tabii ki bu, söylemesi yapmaktan kolay bir şey. Ancak bu soruna benim en etkili cevabım meditasyon oldu. Meditasyon, zihnimizi ve kendimizi daha yakından tanımamıza olanak tanıyan eşsiz bir yolculuk. Gözlerinizi kapatıp dış dünyadan sıyrıldığınızda, kendinizi tüm çıplaklığıyla iç dünyanızda buluyorsunuz. Bu, duyuların dış etkenlerden arındığı ve zihni kontrol altına almak için ideal bir ortam sağladığı bir alan.
Bir psikolog olarak deneyimlerime dayanarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Meditasyon, sadece bir uygulama değil, aynı zamanda bir dönüşüm aracıdır. Bu içsel çalışmayı yaptığınızda, dış dünya adeta size hizmet etmeye başlar.
Meditasyonu Günlük Yaşamınıza Dahil Etmek
Meditasyonu hayatınızın bir parçası haline getirmek, kendinize verebileceğiniz en büyük hediyelerden biri olabilir. İlk meditasyona başladığımda nasıl yapacağımı hiç bilmiyordum ve açıkçası oldukça kafam karışıktı. İnternette bu konuda çok fazla bilgi var ve doğru yöntemleri bulmak zor olabiliyor. Ancak size şunu söyleyebilirim ki meditasyon pratiğine başladığınızda, her şey adım adım daha anlamlı hale geliyor.
Kendi meditasyon yolculuğumdan öğrendiğim en önemli şeylerden biri, basit ama etkili tekniklerle başlamak. İlerleyen zamanlarda meditasyonla ilgili tekniklerimi ve deneyimlerimi paylaşmayı planlıyorum. Sizin de bu yolculuğa benimle çıkmanızı çok isterim.
Unutmayın, zihninizle barışmak ve ona liderlik etmek mümkün. Bu, sadece huzur bulmanın değil, aynı zamanda hayatınızı tamamen değiştirmenin de kapılarını aralayabilir.
Sevgiyle ve iyilikle,
Merve